ANKARA/Antalya'daki satanist operasyonunda gözaltına alınıp serbest bırakılan barmen, "Dilara çok tatlı bir kızdı, Can'ı tanıdıktan sonra bu hale geldi. Bally çekip şarap içerek toplu seks yapıyorlardı. İntihar emrini İstanbul'dan gelen Can verdi" dedi
Antalya'da satanist operasyonunda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan barmen Faik Serhat Çetin, satanizmle ilgili gerçekleri SABAH'a anlattı. 4 yıl boyunca satanizmle ilgilendiğini belirten genç, "Satanizmin saçmalıklardan başka birşey olmadığını anlamakta geciktim" dedi. İşte barmen Faik'ten tüyler ürperten itiraflar:
"Dilara ile 3 yıldır tanışıyoruz. Volkan ile çalıştığım bara takılırlardı. Kimseye zarar veremeyecek kadar iyi kalpli bir insandır. Can Özdöl'le tanışıncaya kadar da çalışkan ve iyi niyetli biriydi. Sonradan Volkan, Dilara'yı chat'te Can Özdöl ile tanıştırdı. Can, onu sürekli etkilemeye çalışıyordu. Dilara'ya dikkatli olmasını, satanistlerden uzak durması gerektiğini söyledim. Benim bu yüzden çok şey kaybettiğimi de anlattım. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki eğitimimi bile satanizm yüzünden yarıda bıraktığımı söyledim. Ama Can, Dilara'yı etkilemişti bir kere. Daha sık görüşmeye başladılar. Artık Dilara'nın kurtulması çok zordu.
KEMİKLER TAVUK KEMİĞİYDİ
İntihar edeceklerini öğrenince Dilara'nın satanizme iyice saplandığını anladım. Dilara'nın babasına ait evde bally çekip şarap içtikten sonra toplu seks yapıyorlardı. Dilara adliyede iyice saçmaladı. Kedi kanı içtiğini bile söyleyip yalan attı. Kemiklerin kedilere ait olduğunu öne sürdü. Ama yedikleri tavukların kemiklerini kedi kemiği diye saklıyorlardı.
Dilara, I. ve Volkan'ı intihara Can Özdöl sürükledi. Can, evde yapılan alemden sonra 'bu dünyada mutlu değiliz, kendimizi şeytana kurban edelim. Toplu halde intihar edip mutluluğu yakalayalım' diyerek diğerlerinin aklını çeldi. Sonra da hep birlikte denize atlayıp ölmeye karar verdiler.
KURTULDUĞUM İÇİN ŞANSLIYIM
İstanbulda satanizmle ilgili birçok ayine katıldım. Şeytan hiçbir zaman öldürme emri vermedi. Amerikalı "Kara Popo" diye anılan bir yazarın Satanizm'le ilgili kitabını okuyordum. O kitapta istenilenleri yapmaya çalışıyorduk. Kitapta 'Şeytan, benim için kurban edilmek isteneni bana inananlar öldürsün' diye yazılar vardı. Şeytanın keçi olduğuna inanıldığından kurban edilecek kişinin oğlak burcundan ve bakire olması gerekiyordu. Bu tür ayinlere katıldım. Ama metal müziğini dinlerken tanıştığım kişilerce itildiğim satanizm saçmalığından sonunda kurtuldum. Ben kurtulduğum için çok şanslıyım. Geçmişimi silmek için o günden kalan resimlerimi yaktım. Dilara'nın da kurtulmasını isterdim. Eminim ki o da şimdi kendisi ile hesaplaşıyordur. Gerçeği göreceğine inanıyorum. Satanizm saçmalıktan öte birşey değil."
DİLARA'YI ANNESİ İHBAR ETMİŞ
Dilara'nın 3 yıl boyunca yaşadıkları Faik Serhat Çetin'in anlattıklarıyla iyice ortaya çıktı. Bu arada genç kızın intihar girişimini anne Uğur Bütüner'in ihbar ettiği öğrenildi. Anne Bütüner'in 2 gün ortadan kaybolan kızının, Antalya kent merkezinde kendilerine ait evde arkadaşlarıyla birlikte toplu ayin yaptıklarını tespit ettiği ve polisten yardım istediği belirtildi.
Dilara günlüğüne adım adım intiharı yazmış
Dilara Bütüner intihar edeceğinin sinyallerini 2 yıl önce verdi. Satanist olmaya başladığı dönemde günlüğüne çok önemli notlar düşen genç kız, satanistliği önce yadırgadı, sonra benimsedi. Dilara'nın günlüğü "D.Kelebek'in güncesi" başlığıyla basında da yayınlanmıştı.
18 Mart 2000
Benden öncesi ve benden sonrası var ama kimseye 'Beni yarattı' diye tapmak zorunda değilim...
7 Nisan 2000
Yine baş kaldırma isteği kafamdaki duvarlara çarpıyor...
15 Nisan 2000
Dün gece nihayet gözlerimi kapatıp uykuya daldığımda acayip bi rüya gördüm. Salyalı bi kedi vardı. Kulaklarını dikmiş, salyalarının kızıl pırıltıları gözüne vurmuş, amacının bilincinde, dişlerini kocaman açmış, üstüme doğru geliyordu. Yavaş yavaş ama nefretle... Çok çirkin bir kedi bu. Beni korkutuyor. Kan kokan salyaları suratıma damlamaya devam ediyor. Salyalar gittikçe çoğalıyor... Bu rüyayı Pan'a (İnternette chatleştiği satanist genç) anlatmalıyım.
16 Nisan 2000
Pan rüyamdaki kedinin, düşmanım (yani tanrı) olduğunu söyledi. Ben de öyle düşünmüştüm. Bu gece Pan'la kayalıklarda buluşup Şeytan'ı çağırıcağız...
Şeytan'ın benim ruh ikizim olduğunu nasıl anlamam? İçimden geçirdiklerimi Pan'a fısıldadı. Bu eşsiz bir güç. Belki de fazla etkisinde kaldım.
21 Nisan 2000
Tekrar bir konsere çıktık. Bu sefer has Black Metal yaptık. Simsiyah giydik ve yüzlerimizi boyadık. Kendimi tanrıça gibi hissettim. İnsanlar bize tapıyordu. En ilginç olanıysa herkesin önünde çiftleşen tiplerdi. Bu ne rahatlık? Onları sevdim.
Gece boyunca hayattan satanizmden konuştuk. M. 3'lük esrar sardı. Sabaha kadar içtik.
6 Mayıs 2000
Esrarın da etkisiyle sürekli gülüyorduk. Sonra birden hava soğudu, yıldızlar teker teker söndü ve göz göze geldik. Gözleri çok güçlüydü. Beni, 'Şeytanın Leydisi' olarak görmek istediğini söyledi. 'O nasıl olacak?' dedim. Parmaklarının dokunduğu yerler alev alev yanıyordu. Bu çocuğa ya da içindekine aşık olmuştum. Birlikte olduk... Kulağıma fısıldayarak, 'İşte artık karanlıkların prensesi sensin' dedi. Bacaklarımdan birkaç damla kan yere süzülüyor, hâlâ titriyorum.
14 Mayıs 2000
Bugün benim doğum günüm. Tekrar yeni bir bedende doğduğum gün. Aralarına katılmam adına bir ayin düzenlendi. Sabah erkenden Pan'la buluştuk. Şeytan mağarasına indik. Aralarında M. ve P.'nin de olduğu 15 kişilik bir grup bizi karşıladı. Pan sadece tepkisiz kalmamı istedi, kayanın üstüne oturdum. Diğerleri ellerinde mumları, kafaları önde, hiç kıpırdamadan yerde oturuyordu. Rüyamdaki iğrenç salyalar ve o iğrenç kedi karşımda duruyordu. Birden üstüme atladı. Beni parçalamak istercesine tırmalıyordu. Ve kimse hiçbir b.k yapmıyordu. Pan'a baktım, sırıtıyordu. Delirdim! Kediyi tuttuğum gibi duvara fırlattım. Ben ağlıyor, titriyor, kusuyordum. Pan beni kucağına alıp eve getirdi. Ayrılırken 'Biraz dinlen, bu olanlar sana biraz ağır gelmiş olabilir' dedi.
26 Mayıs 2000
Bugün ilk defa damardan uyuşturucu aldım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Ama her yerim yara bere ve jilet izi içinde.
9 Haziran 2000
Gece Lord'um odama girdi... Bana birkaç şey fısıldadı... 'Sen ilk lanetlenmiş olansın, zamanın başlangıcından sonuna ve hatta zamanın ötesine kadar! Sen ruhumu taşıyan tek kadınsın... Kan akıt leydim, kan akıt!!! Çok ileri gidiyorum!!
Odamın duvarı kan içinde. Annem fenalık geçirdi. Hastaneye yatmam artık kesinleşti.
1 Temmuz 2000
Krizleri nihayet atlattım. Zorlandım ama geçti.
17 Temmuz 2000
Sanki bir ayağım suyun içinde... Su, saflığın tersine iğrenç kokan, kusmuğu andıran bir pislik. Kurtulmaya çalıştıkça daha çok batıyorum.
Bu insanlardan, bu şehirden kurtulmalıyım. Geleceği düşünmeliyim. Ama her şey için geç...
Ruhum duy bu küçük fahişeyi... Kalbim acımaktan deli deli vurmayı unuttu!! Sözcüklerin cesetleri dökülüyor dudaklarımdan: Konuşamıyorum.
Can: Hep sorunlu çocukları seçtim
Bir itiraf da Can Özdöl'den geldi... Can, polise verdiği internette chat yaparak yeni satanistler bulduğunu söyleyerek, "Evet şeytana inanıyorum, o nasıl istiyorsa öyle yaşamaya çalışıyorum. Chat yoluyla yeni satanistler de buluyorum" dedi. Volkan ve Dilara da ifadelerinde satanist olduklarını, satanizmle ilgili faaliyetlere aktif olarak katıldıklarını, sorunlu gençleri tespit ettikten sonra satanizmin içine çektiklerini ve intihar etmeye teşvik ettiklerini söyledi.
Üç genç şimdi Antalya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yargılanacakları günü bekliyor. Küçük I.B. ise özgür. Ama kimseyle görüşmüyor...
Toplu intihar tarikatları
Antalya'da son anda engellenen toplu intihar girişimi, müritlerine intiharı bir kurtuluş yolu olarak gösteren tarikatları yeniden gündeme getirdi. İşte birkaçı:
SATANİZM:
Anton Szandor Lavey tarafından kuruldu. Kafkasya kökenli bir ailenin oğlu olarak 1930 yılında doğan Lavey, tarikatın temellerini ABD'de kurduğu Şeytan Kilisesi ile attı. Lavey'e göre insan egoist, çirkin, habis ve korkulması gereken bir varlıktır. Kötü olan şeytan değil, insanın kendisidir ve insan, kötülüklerini şeytanın adının ardına gizler. Amaç ise bireyselliğin bütünselleştirilmiş enerjisini topladıktan sonra, doğanın karanlık gücü olan şeytana ulaşmaktır. Satanistlere göre; şeytana giden en kısa yol intihardır ve kendi içinde, beklentilerini sıfırlayabilmiş olanlar vakit geçirmeden gitmelidir.
PEOPLE'S TEMPLE (Halkın Tapınağı):
Jim Jones tarafından kuruldu. Jones, 1978'de Guyan Jonestown'da bir ormanda 914 müridiyle birlikte topluca intihar etti.
ORDER OF THE SOLAR TEMPLE (Güneş Tapınağı):
1994 yılında aralarında tarikatın kurucusu ve lideri Luc Jouret'nin de bulunduğu 50 kişi Kanada ve İsviçre'de intihar etti. İntiharların nedeni bilinemedi. Aynı tarikatın üyeleri 1995 ve 1996 yılında toplu intihar olaylarına karıştı.
HEAVEN'S GATE (Cennetin Kapısı):
David Van Marshall Applewhite tarafından kuruldu. Applewhite ve 38 muridi Mart 1997 yılında toplu olarak intihar etti. Grubun temel inancı Hale Boop kuyruklu yıldızının dünyaya yaklaşmasıyla ortaya çıktı. Kuyruklu yıldızın içinde veya ardında bir UFO'nun saklı olduğuna ve daha üst bir varoluş düzeyine kendilerini götürmek için geldiğine inanıyorlardı. Bu gerçekleşmeyince grup liderleri ile birlikte toplu olarak intihar etmişti.
Çarş. Haz. 17, 2009 10:29 am